Türkiye sinema ile 1895 sonlarına doğru tanışmıştır. Sinemanın ülkemize gelişi 1900’lü yılların başından itibaren gelişmeye başlamıştır. Alman kökenli bir Yahudi olan Sigmund Weinberg Galatasaray’daki bir birahanede ilk film gösterisini Le Citoat Garı’na trenin gelişini anlatan film ile gerçekleştirmesiyle Türkiye sinema ile tanışmıştır. Bu süreçten sonra Türkiye’de çeşitli çalışmalar yapılmış ve sinemalar açılmaya başlanmıştır. Şehzadebey’de Milli sinema adı altında ilk halka açık sinema yayın hayatına girmiştir. Daha sonra Ali Efendi Sinemaları açılmaya başlanmıştır. Bu dönemde Fuat Uzkınay’ın çektiği “Ayastefanos’taki Rus Abidesinin Yıkılışı” isimli belgesel Türk Sineması’nın ilk eseri olarak 14 Kasım 1914 tarihinde gösterime girmiştir. 150 metrelik bir belgesel olarak çekilen film günümüze kadar gelememiştir ve hiçbir kopyasına da rastlanmamıştır. 1917 yılında ise ilk çekilen Türk filminin Pençe veya Casus olduğu konusunda tartışmalar hala sürmektedir. Pençe filminin mi yoksa Casus filminin mi önce çekildiği kesin bir belge ile kayıtlarda sunulamamıştır. Türk sinemasının ilk konulu filmi Leblebici Horhor Ağa filmi olduğu da söylenmektedir fakat bu film tam olarak çekilememiştir çünkü oyunculardan birisi filmin çekildiği sırada vefat etmiştir. İkinci film ise Himmet Ağa’nın İzdivacı filmi olmasına rağmen bu film de tam olarak tamamlanamamıştır çünkü 1918 yılında oyuncuları Çanakkale Savaşı’na katılmışlardır. İlk Türk filminin Casus ve Pençe olarak ayrılmaz bir ikili olduğun düşünene görüşler de bulunmaktadır.